
Telegram kanalımıza katılmayı unutmayın: REALBORSA TELEGRAM
Borsa İstanbul (BIST), Türkiye’nin en önemli finansal piyasalarından biri olarak, kim yerli ve yabancı yatırımcıların yoğun ilgi gösterdiği bir platformdur. BIST 100 endeksi, piyasanın genel performansını yansıtan temel bir gösterge olarak kabul edilir. Bugün, BIST 100 endeksinin günlük grafiği ve en çok alış-satış yapan kurumların verileri üzerinden piyasadaki hareketliliği ve bu hareketlerin olası nedenlerini inceleyeceğiz. İlk görselde en çok alış yapan kurumlar, ikinci görselde ise en çok satış yapan kurumlar listelenmiş; bu veriler, piyasa dinamiklerini anlamak için önemli ipuçları sunuyor.
Telegram kanalımıza katılmayı unutmayın: REALBORSA TELEGRAM
BIST 100 endeksinin günlük grafiğine baktığımızda, endeksin 9.151,31 seviyesinde kapandığını ve gün içinde %1,18’lik bir artışla 106,67 puan yükseldiğini görüyoruz. Günün en yüksek seviyesi 9.386,54, en düşük seviyesi ise 8.872,75 olarak kaydedilmiş. Bu hareket, piyasada volatilitenin yüksek olduğunu ve yatırımcıların gün içinde hem alım hem de satım yönünde aktif olduğunu gösteriyor. Grafikte, endeksin 20 günlük basit hareketli ortalamasının (SMA) 10.096,46 seviyesinde olduğu, Bollinger Bantlarının ise 8.999,16 ve 11.193,77 arasında yer aldığı görülüyor. Endeks, son dönemde 10.263,39 seviyesine kadar yükseldikten sonra bir düzeltme hareketiyle 9.151,31 seviyesine gerilemiş. Bu durum, piyasada kar realizasyonlarının etkili olduğunu ve yatırımcıların temkinli bir yaklaşım sergilediğini işaret ediyor.
BIST’te en çok alış yapan kurumların listesi yer alıyor. Toplamda 19.165.610.000 TL’lik alış gerçekleştirilmiş ve bu alışların %56,6’sı ilk 5 hisseye yönelmiş. Net alış miktarı ise -688.538.200 TL olarak kaydedilmiş, bu da piyasada satış baskısının da güçlü olduğunu gösteriyor. En çok alış yapan kurumlar arasında Ziraat Yatırım (5.684.787.100 TL), Yapı Kredi Yatırım (2.258.083.100 TL) ve Vakıf Yatırım (2.970.288.000 TL) ilk üç sırada yer alıyor. Bu kurumların alış hacimlerinin yüksek olması, piyasada iyimser bir beklenti içinde olduklarını ve portföylerini büyütmeye yönelik stratejiler izlediklerini gösterebilir.
Ziraat Yatırım’ın 5.6 milyar TL’lik alış hacmi, özellikle dikkat çekiyor. Bu, kurumun piyasada lider bir pozisyon aldığını ve büyük olasılıkla uzun vadeli bir yatırım stratejisi izlediğini düşündürüyor. Yapı Kredi Yatırım ve Vakıf Yatırım da benzer şekilde yüksek hacimli alışlarla piyasada aktif rol oynuyor. Ancak, net alış miktarının negatif olması, bu kurumların alışlarının piyasadaki genel satış baskısını dengelemek için yeterli olmadığını gösteriyor. Diğer dikkat çeken kurumlar arasında ÜNLÜ Menkul (404.323.700 TL) ve TEB Yatırım (436.674.200 TL) yer alıyor. Bu kurumlar, daha küçük hacimlerle de olsa piyasada fırsatları değerlendirmeye çalışıyor olabilir.
Telegram kanalımıza katılmayı unutmayın: REALBORSA TELEGRAM
En çok satış yapan kurumların listesi yer alıyor. Toplam satış hacmi 14.709.400.000 TL olarak gerçekleşmiş ve bu satışların %56,4’ü ilk 5 hisseye odaklanmış. Net satış miktarı -688.538 TL ile alış tarafındaki net hareketle uyumlu bir tablo çiziyor. En çok satış yapan kurumlar arasında Vakıf Yatırım (2.970.288.000 TL), QNB Finans Yatırım (2.249.675.800 TL) ve İş Yatırım (627.780.600 TL) ilk sıralarda yer alıyor.
Vakıf Yatırım’ın hem en çok alış yapan hem de en çok satış yapan kurumlar arasında yer alması, kurumun piyasada oldukça aktif olduğunu ve muhtemelen portföyünü yeniden dengeleme stratejisi izlediğini gösteriyor. 2.9 milyar TL’lik satış hacmi, kurumun bazı pozisyonlarında kar realizasyonu yaptığını veya risk yönetimi kapsamında satışa geçtiğini düşündürüyor. QNB Finans Yatırım’ın 2.2 milyar TL’lik satışı ise, yabancı yatırımcıların piyasadaki hareketliliğe tepkisini yansıtabilir. Yabancı kurumların satışları, genellikle global piyasalardaki risk algısının artması veya Türkiye piyasasına yönelik kısa vadeli bir temkinlilikle ilişkilendirilebilir.
Diğer satış yapan kurumlar arasında Ak Yatırım (422.533.000 TL) ve Bank of America (1.706.629.900 TL) dikkat çekiyor. Bank of America’nın yüksek hacimli satışı, yabancı yatırımcıların piyasadan çıkış eğiliminde olduğunu ve global risk iştahındaki azalmadan etkilendiğini gösterebilir. Buna karşılık, yerli kurumların daha dengeli bir alış-satış stratejisi izlediği görülüyor.
Bu veriler, BIST’te hem yerli hem de yabancı kurumların aktif bir şekilde pozisyon aldığını gösteriyor. Ancak, net alış-satış dengesinin negatif olması, piyasada satış baskısının daha dominant olduğunu ve yatırımcıların temkinli bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyuyor. BIST 100 endeksinin 10.263,39 seviyesinden 9.151,31’e gerilemesi, kar realizasyonlarının ve düzeltme hareketinin etkili olduğunu doğruluyor. Bu düşüş, özellikle kısa vadeli yatırımcılar için bir satış sinyali olarak algılanmış olabilir.
Yerli kurumların (Ziraat Yatırım, Yapı Kredi Yatırım, Vakıf Yatırım) yüksek hacimli alışları, piyasaya olan güvenlerini ve uzun vadeli bir iyimserlik beklentisini yansıtıyor. Ancak, yabancı kurumların (Bank of America, QNB Finans Yatırım) satışları, global piyasalardaki belirsizliklerin ve risk algısının Türkiye piyasasını da etkilediğini gösteriyor. Özellikle, ABD ve Avrupa’daki faiz politikaları, enflasyon beklentileri ve jeopolitik gelişmeler, yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasına yönelik iştahını etkileyebilir.
BIST 100 endeksindeki mevcut hareketlilik, yatırımcılar için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Yerli kurumların alış yönündeki agresif stratejileri, piyasada bir toparlanma beklentisi olduğunu gösteriyor. Ancak, yabancı kurumların satışları ve net negatif alış-satış dengesi, kısa vadede volatilitenin devam edebileceğine işaret ediyor. Yatırımcılar, bu ortamda portföylerini çeşitlendirmeye ve risk yönetimi stratejilerine odaklanmaya özen göstermeli. Teknik açıdan, endeksin 9.453,69 seviyesinin üzerinde kalıcı bir yükseliş göstermesi, yeniden 10.000 seviyesine doğru bir hareketi tetikleyebilir. Aksi halde, 8.615,80 seviyesine doğru bir geri çekilme riski bulunuyor.
Sonuç olarak, Borsa İstanbul’da alış ve satış yapan kurumların hareketleri, piyasadaki dengeleri ve yatırımcı psikolojisini anlamak için önemli bir rehber sunuyor. Yerli kurumların iyimserliği ile yabancı kurumların temkinli yaklaşımı arasındaki bu çekişme, önümüzdeki günlerde piyasanın yönünü belirleyecek temel faktörlerden biri olacak.